13 Şubat 2012 Pazartesi

Sorulu Cevaplı Mim, Biraz Daha Tanıyın Maya'yı :)

Merhaba herkese! :)

Aslında bugün başka bir post girecektim akşam akşam, ama yorumlara bakınca pek sevgili Sayınbayan'ın beni mimlemiş olduğunu bana bildirdiğini gördüm :) Vaav, ne karmaşık bir cümle kurdum :)

Aslında bundan önce sevgili Kuulumsu Kadın'ım ve Deep'ciğim beni Haremim konusunda mimlemişlerdi, ama ben başka taraftan(!) mimlenmemek adına sessiz kaldım :)))

Bir önceki cevaplamış olduğum sorulu cevaplı mimimde, yorumlarda cevaplarımla beni daha yakından tanıdığınızı söylemiştiniz, e şimdi de biraz daha tanıyın bakalım, haydiii, iç dünyama biraz daha yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? :)

1. Ölmeden görmeyi istediğin bir ülke var mı? Neden orası?
-Ooooo, dakka bir gol bir :) Tek bir cevap veremem ben bunaaa :) Öyle çok ülke var ki gezip görmek istediğim :) Ama başta İngiltere'yi görmek isterim, Londra'da yağmurlu bir öğleden sonra caddelerde yürümek, Big Ben'in gong sesini duymak, Times Nehri kıyısında nişanlımla el ele gezmek çok güzel olurdu. Daha sonra Buckingham Sarayı var tabii, bir de kırmızı iki katlı otobüsleri ve siyah Cab'ler, London Eye vs vs :) uhuuu daha çook yazarım ama diğer sorular sırada bekliyor, kısaca İngiltere'nin en çok o aristokrat havasını, kasvetini ve ciddiliğini seviyorum...

2. Kış mı? Yaz mı?
Sonbahar desem... Kış çok soğuk, yaz da çoook aşırı güneşli. Ama sonbahar ne çok soğuk, ne de çok parlak. Yukarıda dedim ya, yağmurlu ve puslu, kısaca kasvetli havalar beni çok iyi hissettirir, kendimi güvende hissederim...

3. Hiç saçının tamamını boyattın mı? Pişman mısın?
Eveeet, boyattım :) Kızıldı saçlarım :) Hem de Koleston'un "aşk alevi" kızılı :) severek kullanıyordum, ama bakımı çok zor oluyordu. Diplerinden çıkmaya başlayınca alırdım bir kutu boya, otururdum annemin önüne, "hadi bakalım kuaför hanım" derdim :) o da öyle güzel boyardı ki :) ama bu arad yanlış anlaşılmasın, annem maliyecidir ;) ilk günler çok güzel olurdu, kırmızı kırmızı gezerdim; ama iki hafta içinde akmaya başlardı... Sonra bıraktım, herkes dedi ki (en çok da bizim adam, daha o zaman sevigliyiz:) "kendi rengini kullansana, sen küçüksün daha, sana daha güzel olur", ben de kendi rengime döndüm :) Pişman değilim ama, denedim gördüm, bir daha da öyle kolay kolay boyatmam sanırım :)

4. Yaptığın en çılgınca şey neydi?
Kesinlikle bir anda babama sinirlenip, iki gün içerisinde arabamı alıp getirip evin kapısının önüne koymaktı :)

5. En sevdiğin tatlı nedir?
Çok cevaplı bir soru olacak ama ne yapalım :) sayıp dökmeye başlıyorum hazır olun :) Fıstıklı antep sarması listenin hasıdır, bayılırım, çok severim. Sonracıma Keşkül gelir, hem de badem oranı fazla olanından :) Devamında kazandibi, sütlaç, profiterol, kısacası bilumum sütlü tatlılar, ve en sonda da Diyarbakır kadayıfı gelir, e ben de artık noktayı koyayım :)

6. Hiç bıkmadan kullanabileceğin oje rengi?
Öyle yamuk yumuk, minnak tırnaklarım var ki :) Parmaklarım uzundur, düzgündür ama tırnaklarımı bir türlü hizaya sokamadım, diplerdeki tırnak etleri çok fena :) Bir de hiç süslü değilimdir zaten. :) O yüzden hiç oje kullanmam, hem de hiç :)

7. Hayvanları sever misin? Evde beslemeyi istedin mi hiç?
Ohooo, bizim evde kaç cins hayvan vardı bir aralar bir bilseniz :) Babam iflah olmaz bir kanarya ve akvaryum tutkunudur, ben doğduğumdan beri bizim evin kanaryası ve balığı hiç eksik değildir, o yüzden daima bir hayvan sorumluluğuyla büyüdüm... Büyüdükçe bir kedim olsun istedim, kedi hayalim de gerçek oldu ama sonu kötü bitti :( O yüzden bu soruya daha fazla devam etmeyeceğim :/ Şu anda evde bir kanaryamız var hala, ismi de "Tambura" :) Bir gün sizinle tanıştırırım onu da :) Görseniz öyle sevimli ki, her sabah 6:30'da beni tatlı nağmeleriyle uyandırmasa daha iyi olucak aslında ya neyse :)))

8. Düzenli olarak takip ettiğin bir dergi var mı? Varsa hangisi?
NTV Tarih dergisini çok düzenli olmasa da elimden geldiğince takip etmeye çalışırım, eskiden bir de Popüler Tarh vardı, o dergiyi de çok seviyordum ama yayın hayatı sona erdi :(

9. Sence Türkiye'de en yaşanılası şehir neresi? Neden?
Kendi şehrim diye söylemiyorum ama en yaşanılası şehir bence Ankara. Nedeni yok, burada doğdum, burada büyüdüm, nereye gitsem gezsem görsem de buradan daha huzurlu bir şehre gerçekten rastlamadım :)

10. İnsanların sende gördüğü, dile getirdiği en iyi ve en kötü özelliğin nedir?
Ahahaha, şimdi ak koyun kara koyun belli olacak desenize :) Neyse onu yazıyorum cidden :) Dile getirilen en iyi özelliğim güleryüzlü ve nazik olmamdır. Bunu cidden söylüyorum, herkese, cidden herkese elimden geldiğince tebessüm ederim, kimseyi mahkeme duvarı suratla karşılamam, nazik davranırım, moralim yerinde değilse bile cidden onlar beni çileden çıkarsa da "ya sabır" derim, yine de kırmamaya çalışırım. Amaaa, tabii Dr. Jekyll'ın Mr. Hyde'a dönüştüğü anlar da oluyor tabii :) Bu anlar ise genelde memnuniyetsizliğimi gidermek yerine ondan şikayet etmem, ya da memnun olmadığım bir olaydan dolayı sızlanmamdır. Mesela kardeşim bir eşaymı mı yürüttü, direk anneme şikayet ederim; gidip o sorunu halletmek var oysa... Sabahları işe giderken servisin kaloriferi yetersiz mi ısıtıyor, ben bundan sızlanırım sürekli, yanımda nişanlım olunca direk ona sızlanıyorum, haliyle o da bundan yakınıyor, fena bir durum çıkıyor ortaya, bazen bağırıp çağırıyorum filan :))) Ben bu şikayet ve sızlanmayı bıraksam çok iyi olacak gibi duruyor ama :)

Ohhh, gene uzun bir maratonu bitirmiş gibi hissediyorum kendimi, çünkü bir mimin de burada sonuna geldim :)

Yine mim göndereceğiz değil mi? :) Bu sefer kim istiyorsa o cevaplasın arkadaşlar, cidden söylüyorum, kim istiyorsa alabilir bu mimi üzerine çünkü bu sıralar fazlaca mimimiz var blog aleminde ve kimlerin hangi mimi cevapladığını karıştırabilirim insanlık hali :)

Sevgiler hepinize :)

20 yorum:

  1. Bence çok sevimlisin :)
    2.madde tam benlik :)

    YanıtlaSil
  2. bende her zaman ankara diyorum, çoğu kişi sevmese bile, ankara işte o kadar :)

    YanıtlaSil
  3. seni yakından tanımak çok güzel. Neşe dolu bir insansın ...
    şimdi olduğun gibi hep neşeli kal

    YanıtlaSil
  4. @Şehirler Arası Aşk'ım, teşekkür ederim :) ortak nokta sonbahar demek, ne güzel :) bu sene pek öyle bir sonbahar geçmedi ama bidahakine tadına varırız inşallah :)

    @Yekta'm Ankara gibisi var mı hiiiç? Şu an lapa lapa yağan karı ile bile bir başka :))) (sinirimden söylüyorum, karı sevmediğimi biliyorsunuz artık :)))

    @Nesrin'ciğim, hoşgeldin :) inşallah bu neşeyi hepinize bulaştırırım :) güzel duana amin diyorum, sevgilerimle :)

    YanıtlaSil
  5. @bir kase lezzet, çok teşekkür ederim :)))

    YanıtlaSil
  6. Seni tanımak güzeldi.
    Hep böyle mutlu kalın.

    YanıtlaSil
  7. @Ays, çoook teşekkürler :) sevgiler :)

    @İçimden Geldiği Gibi, vallahi öfke ile kalktım yerimden ama bir araba sahibi oldum :) darısı tüm isteyenlerin başına :)

    @Mavianne'ciğim, çok teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  8. Cevaplarınla daha da tanıdık seni sevecen ve cana yakın,güler yüzlü,tatlı Maya:))Sevgiler:))

    YanıtlaSil
  9. Saç rengi konusunda şöyle bişey söyleyebilirim bende zamanında kızılı denedim ve hani diyolarla çok hızlı akıyor diye. Aynen öyle doğru bir tespit ve dediğin gibi ilk boyattığın zamanlarda herşey iyi hoş dipler gelmeye başlayınca böyle saça sinirlenme potansiyeline giriyoruz ne çabuk çıktın sen! gibisinden :D Eğer düz boya yaptırcaksam anneme yaptırıyorum bende. Annem kuaför değil ama sanırım bütün annelerin özünde yatıyor o meslek :) Bide okurken diğer dikkatimi çeken nokta babana sinirlenip arabayı kapının önüne getirmen. Sanırım bunu bende uzun süredir düşünüyorum ilerde uygulayabilceğim bir çılgınlık olabilitesi yüksek. Güzeldi cevaplarını okumak, şimdi daha iyi tanımış oldum. Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  10. ama çok güldüm ben bu özelliklerine sempatikti.
    :)

    YanıtlaSil
  11. ben de İngiltere'yi görmeyi çok istiyorum Maya'm ya..İnşallah nasip olur da görürürüz bir gün :)

    YanıtlaSil
  12. çok tatlısın ve bence de kesinlikle ankara ;)

    YanıtlaSil
  13. @Birincisin, çok teşekkür ederim ablacığım, o senin cana yakınlığın inan :) benden de sevgiler sana :)

    @Niasy, öncelikle hoşgeldin blogumaaa :) Evet kızılda öyle bir sinirlenme özelliğimiz oluyor, bir de kaşlarım farklı renk oluyordu, kaşlarımı boyamak istemiyordum ona sinirleniyordum :) Araba çılgınlığını dene, cidden, inan pişman olmazsın, hele baba eğer arabayı vermiyorsa ona nispet bile yapabilirsin :) Benden de kocaman sevgiler :)

    @Deep, sağol canım, kendimi çok süper hissettim yorumları okuyuncaaa :)

    @Volante'm, aaah ah bir görsek değil mi? Atmosfer çok çekici :) Ama bu hayallerimizin olabilitesi yüksek, kimbilir belki bir gün birbirimize İngiltere izlenimlerimizi anlatırız :) inşallah diyorum :)

    @Ne dedim ben, çok teşekkür ederim :) Ankara'dan ötesi yok bizim için değil mi? :)))

    YanıtlaSil
  14. tam yazını okurken, yorumun geldi :)teşekkürler benim harem(selam) karışık oldu hakikaten
    tatlı konusunda tebrik ediyorum zira ben şerbetli tatlı yiyemem hiç, fena şekerli geliyor içim bayılıyor. Ankara konusunda da sanırım bozkırımızın üzerimizde yarattığı olumlu etkiyi bilmeyen anlamaz demek istiyorum :)
    sevgilier

    YanıtlaSil
  15. Çok şekersin :) çok sevdim cevaplarını, içten sıcak..Bende İstanbul diyorum, hep İstanbul..

    YanıtlaSil
  16. sen ağzının tadını biliyorsun :) favori tatlılarımızdan ilk ikisi aynı.

    YanıtlaSil
  17. @Med de boor, hoşgeldin, nickin insanı gülümsetiyor :))) antep sarmaaa, aaah ah, olsa da yesek dii mi :)))

    YanıtlaSil