Mutlu Yıllar!!! :)

2012'ye saatler kala bizim evden yılbaşı resimleri... :) Biz bu sene özel olarak bir kutlama yapmayacağız ama yine de ufak değişiklikler her evde güzeldir dedi annem... :) 

ışıklı ev bitkimiz :)

süslenmiş yılbaşı çiçeğimiz :)

umarım 2012 hepimize mutluluk, sağlık ve huzur getirir!!!

MUTLU YILLAR!!!

Yatak Odası Takımım ve Diğer Mobilyalarım :)

Merhaba herkese!!!

Bugün koşuşturmacalı bir gündü ve çokk yoruldum, o yüzden genelde sabah saatlerinde girmeye alıştığım yazım akşama kaldııı :)

Neyse, biz bu aralık ayında büyük mobilyamızın son kalan parçası olan yatakodası takımımızı da aldık. Diğer blogumda bahsetmiştim, burada da kısaca bahsedeyim. Oturma grubu ve yemek takımını Mondi'den almıştık, güzel mobilyalardı ve oldukça da uygun bir fiyata gelmişti bizim için. Hatta onların birer resimlerini de ekleyeyim sizler için, toptan bir eşya postu olsun bu yazı :)

Bu oturma grubumdu; Mondi Legro Delux,

bu üçlüsü;

bu da teklisi;

Yemek takımım da Novel Yemek Odası Takımı, ama biz sadece masa sandalyeler ve tv ünitesini aldık, salonumuzda bir çıkıntı var ve kapıyla çıkıntı arasında kalan kenarı değerlendirmek için oraya uygun bir konsol-büfe karışımı bir dolap yaptıracağız, başka türlü maalesef salonu bir büfe ya da konsol çok daraltacaktı, biz de hiç öyle olsun istemiyorduk, parça parça aldık, inşallah evin tadilatı sırasında da dolabımızı yaptıracağız :)

Yatak odamıza gelince, ilk başta gardrobu yatakodasına koymayı düşündüğümüzden biraz ferah olsun diye beyaz bir yatakodası takımı istemiştik, karanlık olmasın diye. Daha sonra iki tane daha boş odamızın olduğunu düşünerek yer daralmasın diye gardrobu başka bir odaya nakletmeye, yatakodasında da kalan parçaları barındırmaya karar verdik, bizim bütün işlerimiz bir ayrı zaten :) işte Mondi Esila yatak odamız :)

gardrop sürgü kapaklı;

Burada da parçalarda değişikliğe az da olsa gidildi, mesela tuvalet aynası aldık şifonyeri almadık, tuvalet aynasının çekmeceleri daha genişti çünkü, şifonyere zaten yerimiz yoktu. Ayrıca karyola ve yatak başlığımızı da başka aldık, karyola yerine baza koyduk, baza zaten bir hayat kurtarıcı küçük evler için :) Başlığımızı da deri başlık aldık, o da siyah beyaz resmini bulamadım ama bu başlığın beyaz deri üzerine siyah desenlisini düşünün,

Yatağımızı da yine Mondi Special Form olarak aldık ve böylelikle mobilya işimizi de noktalamış olduk :) darısı diğer alacaklarımızın başına. Allah herkese herşeyin en güzelini, en iyisini nasip eder inşallah :)

Kocaman öpücükler!!! :)

Benim de 2012'den dileklerim var tabii.. :)

Merhaba herkese!

Şu sıralar herkes blogunda 2011'i uğurluyor, dedim ben de naçizane kendi görüşlerimi yazayım, bakalım ne olmuş ne bitmiş bir envanter çıkaralım, dileklerimizi de iletelim 2012 için...

***Canım dedemi kaybettik 2011 Ağustos'unda, bu 2011'in en üzücü hadiselerinden biriydi. Öyle zamansız gitti ki aramızdan. Hiçbir hastalığı olmamasına rağmen, sabah namazına giderken bir araba kazası sonucu kaybettik dedemi. Çok çok aydın bir insandı dedem. Köy Enstitüsü mezunu, 40 yıl aktif olarak öğretmenlik görevinde bulunmuş bir insandı. Hayatta ağzından değil bir küfür, "aptal" lafı bile çıkmayan, sabırlı, kanaatkar, sevgi dolu bir insandı. Ah dede, nur içinde yat mekanın cennet olsun inşallah...

***2011'de arabamı aldım, bu da benim için bir milattı :) Babama kızıp kendi arabamı aldım, iyi ki de almışım diyorum şimdi kendi kendime. Bir yere giderken ondan araba istemek eziyetti, "vitesini ne biçim geçiriyosunuz, koltuğun ayarını bozmuşsunuz" vs. Şimdi işe bile arabayla gidip geliyoruz, Allah'ım bize böyle kolaylıklar sunduğun için sana şükürler olsun... :)

***Blogger camiası olarak 2011'de bloglarımız kapatılmıştı, bak bu da çok sinir bozucu bir durumdu. Allahtan  sonra yapılan büyük haksızlık düzeltildi ve biz de tekrardan bloglarımıza kavuştuk. Bir daha asla böyle kısıtlamalara maruz kalmadan özgürce yazmaya devam edebilmemizi diliyorum!!!

***2012'de daha çok kitap okumak, daha çok yazı yazmak istiyorum. Hatta en büyük uhdelerimden biri olan hikayecilik konusunda da kendimi ilerletmek ve ortaya güzel şeyler çıkarmak istiyorum :)

***Biliyorsunuz, kısmetse 2012 Haziran'da gelin oluyorum. Allahtan mutlu huzurlu ve sağlıklı bir yuva istiyorum, İnşallah hepimizle birlikte, hepimizin ağız tadı yerinde olsun :)

***2012'de babamın huysuz davranışlarını bırakmasını diliyorum :((( (Allah'ım sen iyilikle güzellikle ıslah et inşallah...)

*** Aklıma daha başka bişey gelmiyo :)))

Herneyse naçizane dilekler listemden sonra Ülkü Ablamın gönderdiği hediyemi göstermenin vakti geldiii :) Sabah işe giderken kendi kendmi fotoğrafladım, gülmeyin sakın :)))

fiyonguna bayıldım bu arada :)

sevgiyle kalın hep :)

Günler Geçiyor...//Ülkü Ablamın Armağanı :)))

Merhaba :) Şimdiden sizlere keyifli bir gün diliyorum :)

Dünkü süpürge tavsiyelerinizin hepsini bir kenara not ettim, en uygun zamanda annemle piyasa araştırmasına çıkacağızdır dostlar :) Daha başka bir zamanda ise küçük ev aletleri görüşlerinizi isteyeceğim sizlerden, şimdiden haberiniz olsun :)


Günler, yılsonuna doğru ilerlerken, sanki daha çabuk geçiyor gibi geliyor bana, yetişmesi güç bir hız. Bir bakıyorum sabah işe gelmişken, havanın kararmasıyla akşamın olduğunu anlıyorum. Belki bunda günlerin çok kısa olmasının, güneşin erken batmasının da payı büyüktür. Yine de yoğun bir akışın içinde olduğumuzu hep düşünüyorum.... Geçen salı, 20 aralık yani, benim işe başlayışımın 5. senesi doldu. İnanamadım kendime birden, "5 yıldır mı çalışıyorum ben??!!". İşe başladığımda 19 yaşındaydım, etrafımdaki insanlar hep demişlerdi ki "işe başladıktan sonra zaman nasıl geçiyor anlamıyorsun bile!" Dedikleri cidden doğruymuş... Zamanın kıymetini bilmek gerek. Ama nasıl? İşte temel sorun da burda başlıyor. Hepimiz farkındayız zamanın kıymetini bilmek gerekliliğinin, ama bunun nasılını öyle kolayca çözemiyoruz. Kimimiz bunu kolayca buluyor, bazıları hiç farkına varamadan zaman geçip gidiyor. Keşke bunun bir kolayı olsaydı :(((

Bu arada, cumartesi sabahı gelen kargomdan bahsedeyim size. Sevgili Ülkü Abla'm da doğumgünümü unutmamış ve bana çok güzel bir armağan yollamış :) Şimdilik paketini gösteriyorum, içindekini yarınki posta saklıyorum :))) hohohoh (bu ilginç gülüş niye ben de anlamadım :P)

kardeşim çok kıskandı ama :)))

çok teşekkür ederim tekrardan ablacım :) seni seviyorum :)

herkese kocaman öpücükler :)))

Huhhh!!! Soğuk burun sendromu... Ve önerilerinize ihtiyacım var!!!

Merhaba!!!
Pazartesi sendromunda mıyım bilemiyorum. Aslında pazartesileri hem seviyorum hem de sevmiyorum, ama bugün daha çok sevmediğim pazartesiler grubuna dahil gibi duruyor. Çünkü havalar birden soğudu!!! Ankara'da hava şu an itibariyle 0 derece ve hiç ısınmayan ellerim ve burnum sızım sızım sızlıyor :( Hadi ellerine çare bulabiliyor insan, eldiven kullanıyor, cebine sokuyor filan ama bu burun yok mu beni deli ediyor!

Konumuz buruna kaydı direk ama cidden burnumun ısınmaması çok zor bir durum. Bir kere burnum soğuksa, örneğin evdeyken bütün bir akşam boyunca kendimi ısınmış hissetmiyorum :( sanki evde kalorifer yanmıyormuş gibi bir moda giriyorum oysa ev sıcak, ayaklarım sıcak, ellerim bile sıcak ama burnum donmuş kadar soğuk :( dışarı çıkınca bu soğukluğa bir de sızlama ekleniyor ve kış günleri benim için ciddi anlamda eziyet oluyor, burnum için önerisi olan varsa samimiyetle dinleyeceğimdir efendim :)

Haftasonu da bloga hiç giremedim, cumartesi günü evde harala gürele bir temizlik maceramız vardı. Annem bana hızlandırımlış ev hanımlığı kursu veriyor bu aralar. Evin temizliği benden sorulacakmış evlenene dek. Bu işlere antrenman yapmam gerekiyormuş. Ama gelin görün ki ben bu konuda çok isteksizim. Özellikle şu elektirkli süpürge olayı beni delirtiyor. O nasıl bir çekim gücüdür ki ben oturma odasından başlamama rağmen odanın kapısından çıkarken benim bütün pilim bitmiş oluyor :( bir de bütün kol kuvvetimi süpürgeye odakladığımdan belden de eğildiğimden bütün kaslar feryat ediyor. Henüz kendi elektrikli süpürgemi almadık ama bu işi şöyle kolayından fazla kas kuvveti harcamadan halleden bir elektrikli süpürge markası varsa bana önerirseniz çok mutlu olacağım :)

görsellerde ararken buna rastladım, bizim de vardı bunun aynısı bir simtel'imiz, ne efsane makineydi, öyle çok aparat olmasına rağmen annem hiçbirini kullanmazdı, ya da diğer aparatlar işe yaramazdı bilemiyorum ama simtel başlı başına bir efsaneydi yine de :)

Ne çok öneri istedim sizden değil mi? Ama inanın tavsiyelerinize çok ihtiyacım var :)

Kocaman sevgiler hepinize :)

Doğumgünü Cicileri :P

Dünkü o çoook güzel başlangıçtan ve sizi tekrar yanımda görmenin mutluluğundan sonra, bugün ilk işim hemencecik bir post hazırlamak oldu :) Ben doğumgünlerini çok severim, o gün çok da şımarırım, şu an hala o etkiden hala kurtulamadım ve şımarmaya da devam ediyorum artık kusuruma bakmayın :P Aslında dışarıda hava kapalı, pek de neşelenecek şımaracak bir vaziyet yok ama neyse :)

 Şimdi size doğumgünü cicilerimi takdim ediyorum :)))

Dün işten azıcık erken kaçtık nişanlımla, Bahçelievler'e kahve içmeye götürdü beni, o sırda işimiz bitince ben dedim ki meşhur 7. Cadde Mango Outlet'e  "bi bakayım, sen de azcık dışarıda bekle beni",  dışarı çıktığımda ne görsem, bana bu güzelliği hediye etti, kış ortasında nasıl da mutlu oldum, eve gidene dek burnumdan düşmediler koklaya koklaya :)

Veee hediye kombini oldu sanırım bu da, ayrı ayrı teşekkür takdimi olacak artık :)

Kazağımı herşeyden önce "canım ablam", sonra mesai arkadaşım, blog arkadaşım olan Sevgili Pembe Düşler Ablam hediye etti, nasıl da bilir benim favorimin yeşil olduğunu :)))

Pantolon nişanlıma zorla sipariş ettiğim, hatta sipariş etmeyip, gidip kendimin beğenip deneyip aldığım ve sadece ödemesini ona bıraktığım pantolon :) Ne yapayım, zaten her yerde dar paça pantolonlar cirit atıyor, çizme paça bulmak o kadar zor ki :( Jean üretenler, sesimizi duyun, lütfen dar paça ürettiğiniz oranda çizme paça ve boru paçalara da gereken dikkati gösterinnn!!!

Botlar ise benim kendime doğumgünü hediyem oldu :)

Starbucks termos, çok sevdiğim Kerim Bey'den hediye, o benim rol modelim, kariyer alanında :)))

Parmaksız Nepal işi eldivenler, çok çok sevgili Fergün Ablamdan :))) seni seviyoruuum :)

Bu arada nişanlıma kotu aldırdığım günün gecesi bir rüya görmüş benim adam, hala etkisinden kurtulamadı :))) Güya biz yine bir AVM'deymişiz, ben birkaç parça eşya almışım, kasada ödeme yaparken kasiyer birden tutarın 1500TL olduğunu söylemiş, nişanlımın yüreğine inmiş tabii :))) Hemen o sırada kasiyere "sen bunları iptal et" demiş, ben de anında triplere girmişim, bir afra bir tarfa, en sonunda aldığım herşeyi bırakıp sadece 15TL'lik birşey almışım :) o bunu anlattığında bir gülme krizine girdim ben, bir taraftan da rüyadaki kendime kızıyorum, "niye aldıklarını geri bırakıp 15 liralık şeyi alıyosun, onu da alma çık git ordan, bak trip işini çözememişsin sen" diye :)))

Bir doğumgünü daha bööylece geçti ve ben 25 yaşıma girdim :) Allah herkese sağlıklı sıhhatli, sevdikleriyle birlikte bir ömür geçirmeyi nasip etsin :) 

Sizleri çok seviyorum :)

Yeni Bir Blog :)

Evet, sizlerle tanışmamız daha eskilere dayanıyor biliyorsunuz :) Önceki emektar blogum "Maya'nın Cicileri" bir hobi blogu olarak yayın hayatına başlamıştı ve ben de aktif bir şekilde el emeklerimle uğraşıyordum. Ancak zaman geçtikçe ben hobilerimi bırakmak zorunda kaldım, zaman zaman blogumu tekrar güncelledim, ama yola bir hobi blogu olarak çıkınca daha sonra bir türlü bu blogumu kişisel alana dönüştüremedim. Umarım bu blogumda beni yalnız bırakmazsınız :)

Sevgiler hepinize :)

Ps: Bu arada bugün benim doğumgünüm :)